pire

            İnsan ve diğer birçok farklı canlı türüyle ortak yaşamı paylaşan pireler, parazit olarak yaşamlarını “kanla beslenerek” sürdürürler. 1 milimetre boyunda olan türleri de bulunduğu için insanlar tarafından çıplak gözle görülmesi çok güç olan bu eklembacaklıların neden olduğu sorunlar ise görmezden gelinemeyecek boyuttadır. 1600’ün üzerinde türü bulunduğu için pek çok farklı özelliklere sahip olabilen bu böcekler zannedildiği gibi sadece evcil hayvanlarda da yaşamazlar. Kedi, köpek, tavşan gibi canlıların üzerinde yaşayan pire türleri dışında; kuşların ve insanların üstünde de yaşayabilenleri bulunmaktadır. Bunlar haricinde kümes hayvanlarının da üzerine yaşayabilmeleri, bu hayvanların tüketilmesi ile insanların da ciddi boyutlarda sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilmesine neden olmaktadır.

            İnsanoğlu için bir tehdit olarak görülemeyecek kadar küçük böcekler oldukları düşünülse de tarih, pire türlerinin neden olduğu ve Avrupa nüfusunun %30’dan fazlasının ölmesine neden olan ölümcül hastalıkların acı sonuçlarını da yazmaktadır. Veba salgınları dışında da oldukça önemli salgın hastalıkların bulaşmasına neden olabilme potansiyeline sahip olan pire türleri, tüm memelerin üzerinde parazit olarak yaşayabilme özelliğine sahiptir. Canlının derisinin üzerinde yaşayan ve bu canlı ne denli hareketli olursa olsun deriye çok sıkı bir şekilde tutan pire türleri, dışarıdan müdahale edilmediği sürece hayatının sonuna kadar bu parazit yaşamı sürdürmektedir. Çok hızlı bir şekilde de üreyebildikleri için canlılar için tehdit olmaya potansiyellerini arttırırlar.

            Bazı pire türleri insanlar üzerinde de yaşayabilmekte ve deriyi ısırarak “insan kanıyla” besin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Kan içen canlılar olmaları sebebiyle üzerinde taşıdıkları virüs ve bakterilerin bedene girmesini büyük oranda kolaylaştırmaları, hastalıklara neden olmalarını daha da basit bir hale getirmektedir. Isırdıkları yeri uyuşturmaları insanların ısırıldıklarını fark etmemelerine neden olurken, bu uyuşmayı sağlayan salgıları ise sonrasında; kaşıntılara, dökülmelere, tahrişlere ve alerjik etkilere sebep olmaktadır. Şiddetli kaşıntı hissi kişinin ısırılan yeri kaşırken tırnakları ile açık yaralar açmasını sağlarken, bu açık yaralar da pirelerin daha da fazla mikrop bulaştırmasına neden olur. Uzman kişiler tarafından yapılan ilaçlamalar olmadan bu sorundan kurtulmak mümkün değildir.