Pirelerden
kurtulmak için yetkisiz kişilerin bilinçsizce yaptığı ve sadece adı “ilaçlama”
olan uygulamalar ciddi sorunlara neden olurken, bireysel anlamda da pire ile mücadele kapsamında yapılabilecek
bir şey yoktur. Eklembacaklıların tartışmasız en tehlikeli sınıfı olan pireler,
gerek canlıların doğrudan kanı ile temas kurmaları gerekse de dünya üzerinde
bilinen en gelişmiş sıçrama yeteneğine sahip olmaları nedeniyle ölümcül
hastalıkların milyonlarca insana ulaşabilmesini dahi sağlayabilirler. Pire ile mücadele konusunda bilimin
gelişmediği yıllarda insanların çaresiz olması, 14. yüzyılda Avrupa’nın
%30’undan fazlasının ölmesiyle sonuçlanan veba salgınlarına neden olmuştur. Pire ile mücadele konusunun önemi ancak
teknoloji ile paralel bir şekilde gelişen bilimin yaptığı incelemelerle ortaya
konmuştur.
Vebanın
fareler, kuduzun da fareler aracılığı ile insanlara bulaşmasının nedeni aslında
pirelerdir. Pireler sadece insanlara değil, tüm memelilere sorun yaratan
böceklerdir. Kanla beslendikleri için virüslerin ve birçok zararlı bakterinin
memelilerin vücuduna girmesine neden olan pirelerin yüzlerce farklı türü olması
da ayrı bir sorundur. Pire ile mücadele
konusunun zorlu bir uğraş haline dönüşmesine neden olan bu tür zenginliği, su
kaynaklarında dahi pirelerin yaşamasına ve sorunun önlenmesinin imkansız hale
dönüşmesine neden olur. Son yapılan incelemelerle bulunan yeni türler ile
birlikte tür sayısı 1600’ü geçen pireler, insan sağlığını çok çeşitli
şekillerde tehdit edebilmektedir. Pire
ile mücadele için tek yol ilaçlama olmasına karşın, ilaçlamanın da eğitim
alınmasını gerektiren bir iş olduğu unutulmamalıdır. Nasıl ki hastalıkların
tedavisi için işin uzmanına yani hekime başvurulması gerekiyorsa, böcek
sorunlarında da işin uzmanına yani yetkili firmalara danışılması gerekir.
Pire ile mücadele edebilmek için
kimyasallar, böcek türleri, uygulama teknikleri, ekipmanların efektif bir
biçimde kullanımı, mikrobiyoloji, insan sağlığı ve daha pek çok konuda bilgi
sahibi olunması “bir zorunluluktur”. Nitekim ülkemizde yapılan “yasal”
düzenlemeler, pire ile mücadele
veren ilaçlama firmalarının da bazı şartları karşılamasını zorunlu kılmıştır.
Bu sebepten dolayı Sağlık Bakanlığı ruhsatı olmayan ve içeriği incelenerek
bakanlık tarafından kullanımına izin verilmemiş ilaçların kullanımı, insan
sağlığının hiçe sayılmasının da ötesinde bir suç teşkil etmektedir.